Araştırmacılar, büyük kısmı Orta Çağ’ın son dönemlerine ait olan yaklaşık 40 adet grafiti unsuru tespit etti. Bunlar arasında beş farklı arma ve çeşitli eski dillerde yazılmış mesajlar bulunuyor.
Keşfedilen yazıtlar, bölgenin uluslararası hacılar tarafından yoğun şekilde ziyaret edildiğini gösteriyor. Sırbistan, günümüz Çek Cumhuriyeti, Almanya, Ermenistan ve Suriye’den gelen hacılar, duvarlara kendi dillerinde izler bırakmış. Çoğunluğu ise Arapça konuşan Hristiyanlara ait.
Öne çıkan bulgular arasında, bir Alman armasının üzerinde resmedilmiş bir Son Akşam Yemeği sahnesi bulunuyor. Bu sahnede bir kadeh, bir tabak ve ortasında delik olan yuvarlak bir ekmek parçası — Kudüs simidi gibi — betimlenmiş.
Ayrıca, 1300 yılına ait “Noel” yazılı bir Ermenice yazıt ve “ya al-Ḥalabīya” (Ey Halep’li kadın) ifadesinin yer aldığı bir Arapça yazıt keşfedildi. Araştırmacılar, Arapça yazıttaki dişil eklerin kullanımına dayanarak bunun Halep’ten gelen bir kadın Hristiyan hacıya ait olduğunu belirtti. Bu bulgu, pre-modern döneme ait kadın hacılığına dair nadir materyal kanıtlarından biri olarak değerlendirildi.
Yazıtlar, çoklu spektral fotoğrafçılık ve Yansıtma Dönüşüm Görüntüleme (RTI) teknikleriyle belgelenip laboratuvar ortamında analiz edildi. Elde edilen görüntüler dijital olarak birleştirilerek yazıtların okunabilirliği sağlandı.
Tarihçi Ilya Berkovich, yapılan açıklamada yazıtlardaki coğrafi çeşitliliğe dikkat çekerek, “Bir araya getirildiğinde bu yazıtlar, hacıların kökenlerinin düşündüğümüzden çok daha çeşitli olduğunu gösteriyor,” dedi.
Bu keşif, son dönemde Hristiyanlıkla bağlantılı bulunan birçok arkeolojik bulgudan sadece biri. Geçtiğimiz Nisan ayında, Kutsal Kabir Kilisesi’nde yapılan kazılarda İncil’e uygun bir antik bahçenin varlığına dair kanıt bulunmuştu. Aralık ayında ise İtalya’nın kuzeyinde Hristiyanlıkla ilişkili bilinen en eski kanıtlar arasında yer alan, MS 230-260 arasına tarihlenen bir gümüş yazıt gün yüzüne çıkarılmıştı.