Mine G. Kırıkkanat yazdı : Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı


Tuzla Piyade Okulu’nda 10
Kasım 2023’te Atatürk’ü
anma etkinlikleri için son
hazırlıklar yapılıyordu. Yaklaşık
500 teğmene Atatürk fotoğrafı
ve iğne dağıtıldı.

Teğmenler içtima alanındaydı.
Arka sıralardan bir ses yükseldi.
Teğmenlerden biri, Atatürk
fotoğrafını takmayacağını
söyledi. İçtima alanındaki
teğmenlerden büyük tepki aldı.

13 Kasım’da o sesin sahibi
Abdülaziz Altun, arkadaşı Nurcu
tarikat üyesi Furkan Akyüz ve
Furkan Şahin
’in kaldığı koğuşta
bir arbede yaşandı.

Soruşturma sonucunda 7 teğmen
ihraç edildi. 4’ü Atatürkçüydü.
Onlardan biri olan Recep Ayar,
orduya geri dönüş davasını geri
çektikten sonra Ersin Eroğlu’nun
röportaj önerisini kabul etti.

Recep Ayar, Kara Harp
Okulu’nda azınlık da olsa bir
yapının varlığını ve bu durumu
üstlerine bildirmesine rağmen
işlem yapılmadığı vurguladığı
konuşmasında, şöyle diyordu:

DEVLET Mİ KESTİ TARİKAT MI?

“Devletin kestiği kol acımaz.
Ancak bizim kolumuzu devlet mi
kesti, emin değilim. İnandığım bir
değer uğruna, çocukluk hayalim
olan yıldızlarımla diyet ödedim. Bir
daha olsa, yine öderim. Ömrünü
devlet için harcayan bir önderin
yanında, ben çocukluk hayalimden
olmuşum, önemli değil.

Yaşadığımı ancak yaşayan bilir.
Süreç sırasında fark ettim ki bizler
için mücadele eden insanlar hep bu
devlete gönülden bağlı sivil kimseler
ya da yüksek karakterli emekli,
Ergenekon, Balyoz, Atabeyler gibi
FETÖ operasyonlarının hedefi
olmuş komutanlarım oldu…”
1

YIKILAN HAYALLER, KIRILAN HAYATLAR

Ersin Eroğlu’nun Teğmenler1
kitabı, Cumhuriyetçi askerlerin
karşıdevrimin yobaz askerleri
tarafından ordudan tasfiyesinin
makus tarihçesi olduğunca;
gencecik hayatların ve hayallerin
de hoyratça kırılış öyküsü.

Şehit Kubilay’dan başlayarak
30 Ağustos 2024’teki mezuniyet
töreninde “Atatürk’ün
askerleriyiz” dedikleri için linç
ve ordudan ihraç edilen Kara
Harp Okulu’nun en başarılı
teğmenlerinin hazin buruluşu…

KULLANIŞLI DİYANET

Laik Cumhuriyeti yıkmak
ve Türkiye’yi coğrafyasından
demografyasına işgal, talan,
yerle yeksan etmek için önce
TSK’yi bitirmek gerekiyordu,
sonra eğitimi. Dini kullandılar. Dini
kullanmak Diyanet’i yozlaştırmakla
mümkündü. Öyle de oldu.

Aklı başında insanların her
gün adım adım, şaşkınlıkla
izlediği Erbaş’ın Diyaneti’ni2,
yozlaşmanın nasılını, niçinini de iki
araştırmacı gazeteci, Sefa Uyar ve
Mustafa Mert Bildircin yazdılar.

Yazarların kitaba sonsöz yerine
yayımladıkları metin, 230 sayfada
belgeleriyle ortaya koydukları
yozluğun, yalanın ve demokrasi
düşmanı monarşik iktidarların
dayanağı, meşruiyet aracı olarak
pek kullanışlı dinciliğin özeti zaten:

ERBAŞ’IN KILICI VE KALKANI

“Laiklikten verilen tavizler;
soldan sağa hızlı bir
kayışla, emekten sermaye
tarafına geçişe, sömürünün
ağırlaşmasına, başta eğitim
olmak üzere toplumun
dinselleştirilmesine ve bu
sayede itiraz etmeyen, yalnızca
şükreden, itaat eden bir
toplum yaratılmasına yol açtı.
Türkiye’nin yakın tarihi, bu savın
altını doldurabilecek yüzlerce
örnek dolu.

Vicdanlarda özgürce
yaşanması gereken dinin
siyasete alet edilmesini
engellemek, doğru din bilgisini
sağlayarak toplumu sahte hacı-hocalara, tarikat ve cemaatlere
muhtaç bırakmamak amacıyla
kurulan Diyanet, bugün kuruluş
amacından tamamen sapmış
durumda.

Cemaat ve tarikatlar, Diyanet
eliyle meşrulaştırılıyor. Kuran
kurslarına verilen ayrıcalıklar,
doğrudan Diyanet’in bünyesinde
cemaat ve tarikat üyelerinin
bulunmasına yol açıyor. Diyanet,
en küçük toplumsal itirazda
iktidara kalkan oluyor.

İKTİDAR BORAZANI

Cumhurbaşkanı ‘Şükredin’
dediğinde, hemen şükür temalı
hutbe veriyor. Kriz mi var? Derhal
bir fetva dolaşıma sokuluyor.
Siyasette işler kötü mü gidiyor?
Diyanet İşleri başkanı bir
programda cumhurbaşkanı ile
birlikte dua ediyor…

Türkiye’nin daha iyi bir geleceğe
erişmesi için değişmesi gereken
şeylerin başında belki de
Diyanet’in şu anki durumu geliyor.
Eleştirel ve özgür düşünceyi baskı
ve denetim altına almak isteyen
yapılara karşı Diyanet, kuruluş
amacına geri dönmeli.”
2

(1) Teğmenler/ Kırmızı Kedi
Yayınevi, 2025

(2) Erbaş’ın Diyaneti/ Kırmızı
Kedi Yayınevi, 2025

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir